Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkıldığı ve yerine birçok farklı beyliğin kurulduğu dönemlerde yani Osmanlı Beyliği’nin yeni kurulduğu bir zamanda dünyaya gelen Yunus Emre, fikirleri ve eserleriyle dünya çapında tanınmış bir yazarımızdır.
Yunus Emre Türklerin siyasi kargaşa, iktidarsızlık ve kıtlık yaşadığı dönemlerde yaşamış ve bu zorluklara rağmen sanat anlayışını geliştirerek sürekli yeni eserlerini ortaya koymuş bir şairimizdir. Yunus Emre yazmakta olduğu şiirler ile halkın İslami açıdan bir arada tutunmasını ve birlikte hareket etmesini sağlamış, siyasi kargaşaların hüküm sürdüğü coğrafyamızda Moğol ve diğer birçok devlete karşı dini bir bütün içerisinde halkı örgütlemeyi başarmıştır. Yunus Emre’nin eserlerinden yola çıkılarak ulaşılan bilgilere göre doğum tarihinin 1240 ve ölüm tarihinin de 1320 olduğu kesin olmamakla birlikte bilinmektedir.
Hece ölçüsü ve aruzla yazdığı birçok şiiriyle Türk edebiyatının gelişmesine büyük katkılar sağlayan Yunus Emre’nin doğduğu bölgenin de şuan İç Anadolu Bölgesinde yer alan Karaman olduğu da kesin olmamakla birlikte bilinmektedir. Yunus Emre’nin yaşadığı ve doğduğu coğrafya bilinmediğinden birçok ilimizde Yunus Emre Türbeleri bulunmaktadır fakat kaynaklardan edinilen en büyük gösterge ise Karaman’ı işaret etmektedir.
Yunus Emre'nin Edebi Kişiliği, Sanat Anlayışı
Dini-tasavvufi halk edebiyatının en büyük şairi olarak kabul edilir.
Anadoluda'ki Türk edebiyatının öncüsüdür.
Tasavvufu bir yaşam biçimi olarak seçmiş ve şiirlerinde dile getirmiştir.
İlahi nazım türünün en güzel örneklerini vermiştir.
Lirik ve didaktik şiirlerinin özünü, Allah ve insan sevgisi oluşturur.
İlahi aşk ve Hümanizm şiirlerinin asıl temalarıdır.
İlahilerinde çoşkun bir lirizm vardır.
Geniş halk kitlelerine seslendiği için dili son derece yalındır.
Genellikle heceyle ve dörtlük nazım birimiyle yazmıştır.
1991 yılı UNESCO tarafından ''Yunus Emre Sevgili Yılı'' ilan edilmiştir.