Konyalı Âşık Mehmet Yakıcı, Konya’da 1879 yılında doğmuştur. Babasının ölümünden dolayı eğitimini yarıda bırakıp köyünde çiftçilik yapmaya başlamıştır. Kendi döneminin en çok bilinen ve en iyi şairlerinden olan Âşık Mehmet, Âşık Güfrani ile atışmalarda bulunmuştur. Güfrani’nin çok usta bir şair olduğunu belirtmiştir. Bade içmiş şair olarak Türk edebiyat tarihine geçmiştir. Geçimini ticaretle uğraşarak sağlamıştır. Destanlarını her konuda yazmasıyla bilinmiştir. Özellikle şikâyetnameleri çok ünlüdür. Oğlu ve torunu kendisinin arkasından şiirler yazmıştır. Soyadı Kanunu’nun çıkmasının ardından destan ve türkü yaktığından dolayı kendisine Yakıcı soyadını uygun bulmuştur. Ölümünün ardından yaşadığı yerde her yıl anma törenleri yapılmaktadır. Savaş döneminde gördüğü olaylara çok üzülmüş, kıtlık, savaş, ölüm, maddi eşitsizlik üzerine sayısız destan yazmıştır.
Gördüğü bir rüyada bir aşığın rüyasına girdiğini, kendisinin de bu aşığın boynundaki sazı kırdığını ve sonrasında çok pişman olduğunu anlatmıştır. Rüyanın devamında ise gördüğü aşığın kendisine bir kadeh uzattığını ve o kadehten içtiğini söylemiştir. Gördüğü rüyayı bir hocaya anlatmış ve hocanın kendisine ‘’Sen âşık olacaksın.’’ Dediğini söylemiştir. Yaşanan bu olayın ardından, çiftçiliğe devam ettiği sırada dilinden koşma ve destanlar döküldüğünü ifade etmiştir. İlk defa, askerdeyken âşık olduğunu insanlara söylemiştir. Bunun üzerine ona onbaşılık rütbesi verilmiştir. 300’den fazla şiiri olduğu bilinmektedir. 71 yaşında, 25 Ocak 1950 tarihinde vefat ettiği bilinmektedir.
Konyalı Âşık Mehmet Yakıcı’nın Edebi Kişiliği
Âşık Mehmet Yakıcı’nın 3 defter dolusu şiir miras bıraktığı bilinmektedir. Şiirlerini dua, beddua, koşma, türkü, divan, mani, semai, bayram tebrikleri, mektuplar, münacaat, vücutname, hikâyeli hatıra, ilahi, naat, nutuk, gazel, şarkı, destan, beyit tarzında yazmıştır. En ünlü eserleri destanlarıdır ve bu sebeple destan şairi olarak anılmaktadır. Tahtakurusu Destanı, halk arasında çok meşhurdur. Genellikle savaş konusunda yazdığı destanlar oldukça meşhur olmuştur.