17. yüzyılın en önemli mesnevi şairlerinden biridir. 1582’de dünyaya gelen şair, iyi bir eğitim görmüş, medreselerde hocalığın yanında değişik yerlerde kadılık da yapmıştır. Atâî, kısa süreler dışında ömrünü İstanbul’dan uzakta, Balkanlardaki çeşitli kadılıklarda geçirmiştir. Kaynaklardan anlaşıldığına göre güzel konuşan, nükteli ve alaycı bir insandır. Nev'îzâde Atâyî 1635 yıllarında hayata gözlerini yummuştur.
Nev'îzâde Atâyî'nin Edebî Kişiliği,Sanat Anlayışı
Gazel ve kasidede başarılı olmakla birlikte asıl başarısını ve gücünü mesnevilerinde göstermiştir.
Dili oldukça ağır ve külfetli olan şairin gazellerinde Fuzûlî, Nev’î ve Bâkî’nin etkileri görülür.
Mesnevilerinde çok kullanılmış konular yerine yeni konuları ele almıştır.
Yer yer mahallî hayatı, halkın yaşayış ve törelerini dile getirmiş, özellikle İstanbul’un değişik manzaralarını ve güzelliklerini ortaya koymaya çalışmıştır.
Hikâyeler içinde bazı gerçek olaylara da yer vermiştir. Böylece mesnevilerine yerli unsurlar katarak İran mesnevi geleneğinden kurtulmayı denemiştir.