Eşrefoğlu Rûmi'nin doğum tarihi belli değildir. İznik'te dünyaya geldi. Asıl ismi Abdullah’tır. Babasının ismi dolayısıyla genellikle Eşrefoğlu, Eşrefzâde veya İbnül Eşref olarak anılmıştır. Anadolu’da yaşayan büyük velîlerdendir. Eşrefoğlu ilk eğitimini İznik’te yapmıştır. Eşrefoğlu tasavvufi yola giriş yapmak istediğinde Bursa’nın ünlü velilerinden Emîr Sultan’a bağlanmak ister. Fakat Emir Sultan onu Ankara’ya, Hacı Bayram Veli’ye gönderir.
Hacı Bayrâm-ı Velî hazretleri, Abdullah’daki kâbiliyeti keşfederek ona nefsini terbiye edecek vazîfeler verdi. Yaşı kırkın üzerinde ve büyük bir âlim olduğu halde, hocasının emîrlerine “Bâşüstüne” diyerek sarıldı. Bir süre Hacı Bayram Veli’nin dergâhında kaldıktan sonra, öneri üzerine Hama’daki kâdirî şeyhi Şeyh Hüseyn-i Hamevî’ye gider. Buraya ailesi ile birlikte gider ve bir zaman burada kalır. Sonunda Hama’dan İznik’e geri döndüğünde Eşrefoğlu büyük bir mutasavvıftır. İznik’te başlarda münzevi bir yaşam sürse de daha sonraları halkla iletişime geçmiş kendi tasavvufi görüşünü yaymıştır.
Eserlerinde genelde yalın bir Türkçeyi tercih etmesine rağmen az da olsa Arapça ve Farsça sözcükler de kullanır. Eserlerinde tasavvufi etki rahatlıkla görülebilir. Müzekki'n-Nüfus adlı eseri ve Dîvân'ı, önemli eserleri arasında sayılabilir.
Eşrefoğlu Rumi 1484 (H. 889)’da İznik’te vefât etti. Türbesi İznik’tedir.