Bağımsız idari otoriteler olarak da adlandırılan düzenleyici ve denetleyici kuruluşların ilk örneğini 1930'lu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nde görmekteyiz. Türkiye'de ise ilk kez 1981 yılında Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) kuruluşu ile görülmeye başlamıştır. Bu kuruluşların ortak önemli özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Denetleme ve düzenleme niteliğinde görevleri yerine getirirler.
Kendi alanlarında yaptırım uygulayabilme yetkilerine sahiptirler. Bu kararlarına karşı Danıştay'a dava açılabilir.
Mali konularda Sayıştay denetimine tabidirler.
Vesayet denetimine tabidirler.
Türkiye'de faaliyette bulunan düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar şunlardır:
1-) Sermaye Piyasası Kurulu
Üye Sayısı: 7
Görev Süresi: 5
2-) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
Üye Sayısı: 9
Görev Süresi: 6
3-) Rekabet Kurumu
Üye Sayısı: 11
Görev Süresi: 6
4-) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
Üye Sayısı: 7
Görev Süresi: 6
5-) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Üye Sayısı: 5
Görev Süresi: 5
6-) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
Üye Sayısı: 7
Görev Süresi: 6
7-) Şeker Kurumu
Üye Sayısı: 7
Görev Süresi: 5
8-) Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu
Üye Sayısı: 7
Görev Süresi: 5
9-) Kamu İhale Kurumu
Üye Sayısı: 9
Görev Süresi: 4
10-) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu
Üye Sayısı: 9
Görev Süresi: 6