13. yüzyılda Anadolu Selçukluları döneminde yaşamış; yazdığı dini-tasavvufi şiirleriyle Ahmed Fakih’i izlemiştir. Hakkındaki bilgiler çok sınırlıdır. Akşehir çevresinde yaşadığı sanılmaktadır. Sanatçının bugüne kadar belirlenen 13 gazel, 1 kaside ve 1 mesnevisi ele geçmiştir. Bir kasidesinden, Şeyyad Hamza’nın 14. yüzyılın ilk yarısında hayatta olduğu anlaşılmaktadır. Şeyyâd Hamza, 13. 14. yüzyıllar Anadolu’sunda etkin olan dini-tasavvufı şiir akımının önemli temsilcilerindendir.
Şeyyad Hamza'nın Edebî Kişiliği
Türkçe şiirler yazan sanatçı, şiirlerinde hem hece hem aruz ölçüsünü kullanmıştır.
Hece ile yazdığı şiirlerinde aruz zorlamalarından uzak kaldığı için daha pürüzsüz, daha tabii bir dil kullanmıştır.
Ankara’daki Millî Kütüphane’de 50 beyitlik bir kasidesi vardır. Bu kasidenin konusu veba salgınıdır. Kasidenin sonunda bizzat şair tarafından tarih de verilmiştir.
Onun varlığı bilinen bazı manzumeleri, Yunus Emre’yi yaratan edebi ortamın hazırlanmasında katkısının olduğunu göstermektedir.
Şairin, din dışı iki gazelinin bulunması, onun dini-tasavvufî kimliğinin yanı sıra, dünyevi yönünün de bulunduğunun bir kanıtıdır.