Yozgat’ta doğmuş ve Yozgat’ın yetiştirdiği en değerli şairlerinden biri olan Yozgatlı Hüznî, iyi bir medrese eğitimi alarak özellikle, Sağır Mustafa Medresesi’nde, eğitimini ve ilim üzerine bilgilerini geliştirerek, kişiliğine ve bilgisine saygı duyulan bir olmuştur. Eğitimi bittikten sonra mahkeme katipliği ve imamlık yapan Yozgatlı Hüznî tüm hayatını Yozgat’ta geçirmiş ve yine 17 ocak 1936 tarihinde orda vefat etmiştir. Halit Efendi Bağı mezarlığına defnedilen Yozgatlı Hüznî’nin mezarı, 1991 yılında kültür bakanlığının onayı ile anıt mezar yapılma kararı alınmıştır.
Keşşaf-Zadelerden Mehmet Derviş Efendinin oğlu olan Yozgatlı Hüznî, 1879 yılında Yozgat’ta doğmuştur. Gerçek adı Mehmet Bahattin’dir. Küçük yaşta babasını kaybettiği için, zor koşullarda büyüyen Yozgatlı Hüznî, önce idari ve iptidai mekteplerde okumak zorunda kalsa da daha sonra iyi bir eğitim alma imkanı bulacağı, Sağır Mustafa Medresesinde eğitimine devam etmiştir. Burada çok iyi bir dini eğitim almış ve Arapça ile Farsçayı öğrenmiştir. Fakat yine, maddi imkansızlıklar nedeni ile çalışmak zorunda kalınca, mahkeme katipliği yapmaya başlamıştır. Daha sonra yapacağı 13 yıllık askerlik dönemi sonrasında ise imamlık yapmaya başlamış Haymana, Yozgat ve Zile’de imamlık yapmıştır.
Yozgatlı Hüznî’nin Edebi Kişiliği
Yozgatlı Hüznî yaşadığı dönemde, o yörede yaşayan ve bilinen aşıklarla ve şairlerle arkadaşlık etmiş ve pek çok bilgi alışverişinde bulunmuştur. Bu aşıklara Bekir salim ve Gamlı gibi şairlerde dahildir. Zaman zaman dönemin aşıkları ile yaptığı deyişmeler, ona kendi şiirleri için ışık ve ilham kaynağı olmuştur. İlk divanında yazdığı şiirleri, aruz vezni ile yazılmış olup, ikinci divanında tamamen hece vezni ile yazdığı eserler bulunmaktadır. Bu eserler destan koşma, şarkı, taşlama ve maniler şeklinde yazılıp söylenmiştir. 1930 yılında basılan üçüncü kitabında tüm koşmaları derlenerek, bir kitap içinde toplanmıştır. Hüzni’nin eserlerinde ve şiirlerinde bir kültür taşıyıcısı olarak, atasözlerini ve deyimleri kullandığı görülmüştür ve onu diğer şairlerden ayıra en büyük özelliğin bu olduğu düşünülmüştür.