1757 yılında doğmuş olan Şeyh Galip dönemin en iyi divan edebiyatı yazarlarındandır. Nedim’den sonra gelen ve divan edebiyatını benimseyerek günümüze kadar Türk edebiyatının gelişmesine katkı sağlayan kişiler arasında bulunan Şeyh Galip’in hayatı ile ilgili birçok bilgi günümüze kadar ulaşamamıştır.
Şeyh Galip hakkında edinilen bilgilerde eserlerinde anlatmış olduğu dönem özelliklerine bakılarak elde edilen bilgilerdir. Şeyh Galip, Esed ve Galip mahlaslarıyla yani takma isimleriyle yazmış olduğu birçok şiirini 24 yaşına geldiğine toplayarak ortaya kendi divanını çıkartmıştır. Şeyh Galip’in eserlerinin incelendiğinde şiir anlayışının sembolizm tarzına benzediği görülmektedir ve bu dönemi için önemli gelişmelerden bir tanesini gerçekleştirmiştir. Şeyh Galip şiirlerinde sembolizm ögelerinden ve betimlemelerden oldukça fazla bir şekilde yararlanmış ve bu sayede şiirlerini okullara daha iyi aktarmayı başarmıştır.
Özellikle batıda ünlenen Şeyh Galip yaşamı sırasında ve öldükten sonra da birçok kişinin konuştuğu bir isim haline gelmiştir. Şeyh Galip’in eserlerini incelediğimizde herhangi bir konuyu işlemesine rağmen konunun içerisine tasavvufi ögeleri de katıyor olması Şeyh Galip’in İslam dinini benimsemiş olduğunun da bir göstergesidir. Şeyh Galip 1798 yılında vefat etmiştir.
Şeyh Galip'in Edebî Kişiliği
Divan şiirinin son büyük üstadı kabul edilmiştir. İlk şiirlerinde Esed, sonraki şiirlerinde Galip mahlasını kullanmıştır.
Üslup bakımından Sebk-i Hindi akımının etkisinde kalmış ve bu tarzı, şiirlerinde başarıyla uygulamıştır.
Şiirlerinde ses ve söz güzelliğine önem vermiş, kendi bulduğu mecazlarla şiire yeni bir hayal gücü kazandırmıştır.
Nedim’le mahalli yaşamı yansıtan ve halka yaklaşan anlayışa uzak kalmakla birlikte, zaman zaman halk deyişlerine ve söyleyişlerine de yer vermiştir.
Duygu ve düşüncelerini birtakım hayaller, sembollerle anlatmıştır.