Namık Kemal 1840 yılında Tekirdağ’da doğdu. Annesi vefat edince vali yardımcısı dedesi Abdüllatif Paşa’yla Afyonkarahisar, İstanbul ve Bulgaristan’a gitti. İstanbul’a döndüğünde çeşitli devlet kademelerinde görev aldı. Encümen-i Şuara toplantılarına katıldı. Kısa sürede de şairliği sanat çevrelerinde duyulmaya başlandı.
Namık Kemal, Şinasi’yle tanışarak sanata bakışı değişti ve yeni edebiyatın savunucularından oldu. Tasvir-i Efkâr gazetesinde yazan sanatçı, Şinasi yurt dışına gidince gazeteyi kendisi çıkarmaya başladı. Yeni Osmanlılar Cemiyetine girmesi sonucu Erzurum’a sürgüne gönderilmek istendi. Ama o, Ziya Paşa’yla Paris’e kaçtı. Oradan Londra’ya geçerek Hürriyet gazetesini çıkardılar. Şinasi konularda yazmaması şartıyla İstanbul’a geri döndü. İbret gazetesinde yazdıklarından dolayı Gelibolu, Magosa, Midilli, Rodos ve Sakız adalarına sürgüne gönderildi.
Namık Kemal 1888 yılında Sakız Adası’nda hayata gözlerini kapadı.
Namık Kemal'in Edebi Kişiliği
Tanzimat Edebiyatının en önemli düşünce,sanat ve siyaset adamıdır.
Tercüme Odası'na girdikten sonra Şinasi ile tanışıp Batı edebiyatına yönelmiştir.
Anayasa hazırlamak ve parlementer yönetim sistemi getirmek amacıyla kurulan gizli bir dernek olan Yeni Osmanlılar Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer almıştır.
Siyasi olarak Osmanlıcılık düşüncesini benimsemiştir.
''Sanat toplum içindir'' anlayışıyla edebiyatı halkı eğitmede araç olarak görmüştür.
En gür sesli şair, vatan şairi olarak tanınmıştır.
Romantizm akımından etkilenmiştir.
Çoğunlukla aruzu kullanmış birkaç şiirini heceyle yazmıştır.
Eski edebiyatı eleştirmiş yeni edebiyatı savunmuştur.
İlk tarihi roman olan Cezmi'yi yazmıştır.
İlk edebi roman olan İntibah'ı yazmıştır.