14. yüzyılda yaşamış divan şairidir. Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Kırşehirli ya da Germiyanlı olduğu sanılmaktadır. Eserlerinden İran edebiyatını yakından tanıdığı, Farsça ve Arapçayı iyi bildiği anlaşılmaktadır. Firdevsî ve Sadi’den yaptığı tercümeler bunu göstermektedir.
Hoca Mesud'un Edebî Kişiliği
Döneminde kullanılan deyimleri ve atasözlerini nazma geçirmiştir.
Şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır.
Arapça ve Farsça kelimelere oldukça az yer vermiştir.
Bazı vezin kusurları bulunmakla beraber onun aruza hâkim olduğu göze çarpmaktadır.
Klâsik nazım tekniğini iyi bilen, klâsik edebiyatın estetik anlayışı içerisinde şiirler yazabilen bir şair olduğu görülmektedir.
Tercümenin yaratıcı bir sanat yeteneği gerektirdiği sırrını kavrayan bir sanatkârdır.
Türkçeye tercümeler yaparken sadece sözcük ve kavramlar aktarmamış, kendi yaratıcı gücünden birçok ilavede bulunmuştur.