"Büyük Bunalım" olarak adlandırılan 1929 Dünya Ekonomik Krizi, Ekim 1929'da Amerika Birleşik Devletleri'nde New York borsasında aşırı yüksek düzeylere ulaşan hisse senetlerinin borsa spekülasyonları sonucunda düşmesiyle ortaya çıktı. Herkes elindeki düşen hisse senetlerini, fiyatlar daha da düşmeden satmaya uğraştı. Bir hafta içinde 25 milyar dolar eridi. Milyonlarca kişi işten çıkarıldı. ABD'nin dış ticaret hacmi yüzde 50 oranında azaldı. Çok sayıda banka battı.
ABD'de başlayan krizin etkisi hızla tüm dünyaya yayıldı. ABD, Avrupa'ya yaptığı yatırımları ve açtığı kredileri sonlandırmak zorunda kaldı. Bu durum Almanya'yı ve akabinde İngiltere ve Fransa'yı etkiledi. Çünkü Almanya, ABD'den aldığı kredi ile İngiltere ve Fransa'ya Birinci Dünya Savaşı'nın ardından yaptığı anlaşma gereği tamirat borcunu ödüyordu. Avrupa ülkelerinin satın alma gücü düştü ve işsizlik hızla artmaya başladı.
1931 yılında Avusturya'nın en büyük bankası Credit-Anstalt iflas etti. Yatırımcılar paralarını çekmeye başlaması üzerine uluslarası likidite krizi patlak verdi. 3 yıl içinde dünya ticaret hacmi yüzde 50 oranında azaldı.
ABD Başkanı Herbert Hoover, borç ödemelerinin 1 yıl için durdurulmasına karar vermiş, ancak yine de krizin etkileri hafifletilememiştir. Zaten Hoover, 1932 yılında yapılan seçimleri kazanamamış ve yerine "New Deal"ı uygulayacak olan Franklin D. Roosevelt seçilmişti. "New Deal" ile piyasa serbestliğine dayanan sistem aşındırılmış ve ABD tarihinde ilk kez ekonomiye devlet müdahalesinde bulunulmuştur.
1929 Ekonomik krizinin en önemli sonuçlarından biri piyasa güçlerinin büyük ölçekli bir işsizliği engelleyebileceğini savunan klasik ekonomi anlayışının sorgulanmasıdır. Bu durum devletin ekonomiye müdahale etmesi ile ekonomik çöküntülerin üstesinden gelinebileceğini iddia eden "Keynesyen Devrim"in önünü açmıştır.
Krizin diğer önemli sonuçları ise ülkelerin korumacı ekonomi politikalarına yönelmesidir. Ayrıca birçok ülkedeki seçmen, ılımlı partilerden uzaklaşıp milliyetçi ve tutucu partilere yönelmiştir.
1929 Dünya Ekonomik Krizinin Türkiye'ye Etkisi
Krizin etkisiyle Türk parasının düşmesi sonucu yerli tarım ürünlerinin dünya piyasalarındaki fiyatları düştü ve ihracat gelirlerinde önemli bir azalma yaşandı. İhracat mallarının fiyatlarındaki düşüş, ithalat mallarının fiyatlarındaki düşüşten fazla olduğu için dış ödemeler dengesi önemli açıklar verdi.
Türkiye yaşanan tüm bu olumsuzların ardından ekonomide daha korumacı politikalara yönelmiştir.